Doğa kişinin dikkatini yenileyip artırırken, şehir bu kapasiteyi azaltır. Pozitif psikolojinin iş yerlerinde ve günlük hayatta ne kadar önemli olduğunu dikkate alırsak, doğanın problemlerimizi çözmeye yardımı olup olmadığını araştırmanın ne kadar önemli olduğunu anlarız.
Araştırmalar göstermiştir ki doğa şehre kıyasla çok daha büyük bir iyileştirici etkiye sahiptir. Bir araştırmaya göre doğada haftada bir saat duran yaşlıların dikkati hiç durmayanlara nispeten artmıştır. Bir diğer araştırmaya göre ise yaşam alanları doğaya bakan yetişkinlerin dikkat kapasite puanları daha yüksek çıkmıştır ve daha az agresiftirler. Bu ve çok daha fazla araştırma doğanın en iyi “iyileştirici” olduğunu gösterir. Doğanın sadece fotoğrafını görmek bile olumlu etki yaratır. Deneklere doğa ve şehir fotoğrafları gösterilen bir başka bilinen araştırmanın sonuçları gösterdi ki doğa fotoğrafına bakanların dikkati yükselirken şehir fotoğrafına bakanların dikkati azaldı.
Ancak, şehirleşmeyle birlikte insanın doğayla iletişimi azaldı ve günlerinin büyük oranını kapalı mekanlarda geçirmeye başladı. Bunun sonucu olarak da obezite, aşırı yorgunluk, stres ve zihinsel sorunlar arttı. Doğada geçirdiğimiz zamanı artırmak genellikle mümkün olmadığı göre, iş yerleri, okullar, hastaneler gibi mekanlarda doğanın fiziksel ve psikolojik faydalarını sağlayacak bir ortam nasıl oluşturabilieceğimiz önemli bir araştırma konusudur.
İç mekanda doğal malzeme kullanımının, ahşap eşya açısından zengin ortamların da doğaya benzer şekilde üzerimizde bir etkisi olup olmadığı araştırmacıların ilgisini çekmiştir. Dışarıda doğada vakit geçirmenin sağlığa, daha iyi hissetmeye olan etkisi bilimsel araştırmalarla da kanıtlanmıştır. Bu faydaları şu şekilde özetleyebiliriz:
- Artan mutluluk ve özgüven
- Bilişsel yeteneklerde artış
- Kan basıncı, nabız, kolestrol ve stres oranında düşüş